Özgürlüğün Anahtarı

Özgürlüğün Anahtarı

İşgal güçleri silahlı çatışmalarda işgal altında olan toplumun temel haklarını istediği gibi ihlal etmeye alışkındır. Bundan dolayı dünyanın her bir tarafında milyonlarca insan mağdurdur.

İnsanlığın karşılaştığı bu trajedik durumdan yola çıkarak işgal güçlerinin tavırlarına belirli bir sınırlama getirmek şart olmakla birlikte kontrolü altında olan toplum fertlerinin temel haklarına riayet etmeleri zorunlu hâle gelmiştir. 1948’ te yayınlanan İnsan Hakları Beyannamesi, insanların hangi dinden veya kültürden olurlarsa olsun temel haklarına tecavüz edilemeyeceğini ve hiçbir tehdide maruz bırakılamayacaklarını öne sürmüştür. Sonrasında 1949’ ta imzalanan özellikle 4. Cenevre Antlaşması’ nda savaşlarda sivil halkın temel haklarına ihlal yasağı gelmesi ile güçlere karşı hakkın mücadelesi değerinin temeli atılmıştır.

1949 yılında tarafların bu antlaşmayı imzalamaları ile her ne olursa olsun temel insan haklarının ihlalini yasaklayan bu antlaşmanın 1949 yılında imzalanmasına rağmen, İsrail güçlerinin kontrolü altında olan Filistin halkının antlaşma maddelerinde geçen hiçbir temel hakkı gözetilmemiştir. Dolayısıyla işgal güçleri, Filistin halkının kimliklerini yok etme hedefi ile onların haklarını sürekli işgal ederek kontrol güçlerini artırmıştır.

el- Maşrik, işgal altında olan Filistin toplumunun haklarını korumayı ve onları güçlendirmeyi hedefler. el- Maşrik kuruluşu bir gelişim kuruluşu olup, en çok zararı gören yerel Filistin halkının temel insanî haklarını korumaya; mağdur halkın konaklama, toplumun kültürüne uygun eğitim alma ile tarım ve üretim haklarını güçlendirmeye çalışmaktadır. Bunların yanı sıra bu hakları kanunî olarak da müdafaaya çabalamaktadır.